14 Kasım 2013 Perşembe

Hindistan - Goa - Arambol Beach

Oldukça sıkıntılı 17 saat sallandığım rezaaalet bir otobüs yolculuğu sonrasında Goa'ya ulaştım. Goa Güney Goa ve Kuzey Goa olarak ikiye ayrılıyor. Hem Kuzeyde hem güneyde birçok plaj bulunuyor ve hepsi farklı ortam ve atmosfer sunuyor.

Herkes Kuzey Goa'yı tavsiye etti. Goa merkezde indikten sonra tekrar otobüse binip Plajlara yönelmek gerekiyor. Önce Anjuna Plajına gidecektim ama otobüse binmenceden önce muavin fikrimi değiştirdi ve Arambol'a gittim. Biraz dolaştıktan sonra ve çetin bir pazarlık sonucunda uygun bir Pansiyon'a (Guest House diyolar burada) yerleştim. Delileeer gibi aç olduğum için kedimi dışarı atıp sahildeki ilk restorana oturup birsürü sipariş verdim ve hepsini son lokmasına kadar gömdüm :)

Arambol çok kalabalık değil çünkü sezon daha başlamamış ama keyifli ve fiyatlar oldukça uygun. 65 cl bira 3 tl civarında :) Plajda yürüyüşe çıktım ve dolaşmaya başladım. Ortam çok huzurlu ve iç açıcı. Geçmiş haftaların şehir, yol ve insan yorgunluğuna çok iyi geliyor doğrusu. Yürürken Udaipur otobüs istasyonunda tanıştığım Phil ve Shivon ile karşılaşıyorum ve seviniyoruz. Onlara katılıyorum sahilde yemek işini halledip, Loekie isinli kafe-bar'a gidiyoruz. Açık mikrofon gecesi var çeşit çeşit insan enstrumanlarını getirmişler sırayla sahneye çıkıyorlar. Çok keyifli ve ilginç bir geceydi. Kendisine "Samurai Suzuki" sahne ismini vermiş bir Japon kardeşimiz sahneyi şenlendiriyor. Çok sempatik ve enerji dolu. "Size Guns N Roses çalacağım" diyor. Sahneye "Sweet Child Of Mineee!" diye bağırıyorum. Keyifle gülümseyerek çalmaya başlıyor. 65 lik biralar harika doğrusu iç iç bitmiyor :) Sonra 60 yaşlarında eski bir Hippy çıkıyor ve harika bir enerjiyle 3-5 şarkı söylüyor. Hepsi kendi bestesi; çok beğendim ve takdir eettim. Gece devam ederken ayrılıyorum zira yorgunluk had safhada odama gidip bayılıyorum.

Goa'da en çok sahilde yatıp yuvalandım, yazılarımı yazdım, yedim içtim ve kaybettiğim kiloları almaya çalıştım. Güneş burada o akadar güçlü ki sadece 3 dk güneşte kaldım ve kıpkırmızı oldum. Deniz berrak ve temiz değil. Antalya'nın, Muğlanın denizini gördükten sonra burası hayal kırıklığı oldu. Zaten Hindistan'da gördüğüm hiçbir deniz, göl ve akarsu temiz değildi. Ama plaj oldukça geniş, uzun ve ferah. Güneş batarken sahilde yürüyüş yapmak sıra sıra dizilmiş masalarda oturup buz gibi bir bira içmek çok keyifli. Etrafta en çok İsrailliler ve Ruslar var. Birçok başka sırt çantalı gezginin yanısıra yıllardır Goa'da yaşayan veya her yıl gelen eski hippiler de var ve çok şekerler.

Eskiden burada çıgın partiler olurmuş ama partiler hükümetin çok gözüne batmış ve denetlemeler ve baskılar sonucu eski halleri kalmamış. Hala tek tük partiler oluyormuş ama yüksek sezonda. Arambol iki kısımdan oluşuyor diyebiliriz. İkinci kısım "Sweet Lake" (Tatlı Göl) ve Sweet Lake yolu üzerindeki dükkanlar, pansiyonlar kafeler. Günlüğü sadece 200 Rupiye (7 tl) kiralayabileceğiniz scooter motorsikletler ile istediğiniz adaya kısa sürede erişebilirsiniz.

Eski bir Portekiz sömürgesi olan Goa'da hala az miktarda Portekizli yaşıyor. Tanıştığım orta yaşlı bir Hintli, oldukça kanlı geçen ve birçok Portekizlinin hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan bir savaş sonrası Portekiz'lilerin bölgeden kovulduğunu söylüyor. Etrafta Portekiz'lilerden kalma birçok ev kilise vs. binalar mevcut. Portekiz'lilerin neden gitmek istemediklerini anlıyorum. Goa sahilleri gerçekten çok güzel. Etraftaki birçok plaj, kanal akarsular, çeşit çeşit meyve ağaçları ve bitki örtüsüyle harika. Her ne kadar kirletmiş olsalar bile hala güzel bir yer.

Goa'da 3 gün kalmayı planlıyordum ve güneye Kerala eyaletine gitmeyi istiyordum ama 3. gün tren ya da otobüs bileti almak için gittiğim bir acentada en yakın otobüsün 6 gün sonra, trenin de 3 gün sonra olduğunu öğrendim. Oyff bir yerde kapalı kalma duygusu kötü. Neyse ki güzel bir yerdeyim de o kadar koymadı. 3 gün sonrası için biletimi aldım ve güneye Kochi'ye (Kerala eyaleti) devam ettim...








































Hiç yorum yok:

Yorum Gönder