17 Nisan 2015 Cuma

Brezilya - Foz Do Iguaçu (İguazu Şelaleleri)

Iguazu şelalelerini bir de Brezilya tarafından görmek istedim ve Foz Do Iguaçu şehrine gittim. Park çok düzenli. Otobüsler ve duraklarla çok rahat geziliyor. Peki nasıl mı? Tabii ki harika, nefes kesici, özellikle "Garganta do Diabo", "Şeytanın Gırtlağı" şeklinde isimlendirilen bölüm...
Resimler herşeyi anlatıyor zaten! :))

































...devamını göster (show more...)

12 Nisan 2015 Pazar

Kısacık bir Paraguay Ziyareti

Buenos Aires'de hostelde tanıştığım Fransız çift, hazır İguazu şelalalerini görmeye gitmişken, Paraguay - Brezilya ortak yapımı olan Dünyanın en büyük barajlarından "Itaipu" barajını görmemi tavsiye ettiler. Ben de Puerto Iguazu'dayken bir acenytaya gittim. Hem barajı hem de vergiden muaaf alışveriş cenneti tabir edilen Paraguay şehri, Ciudad Del Este'yi kapsayan günlük turları varmış. Tamam, dedim, aldım turu.

Ertesi gün erkenden gelen minibüsle düştük yola. Minibüste çok şirin Hollandalı bir çiftle tanıştım. 70 yaşın üzerindeki bu çift, tekneleri ile Dünyayı dolaşıyorlar. Yol boyunca, aştıkları Okyanustan, maceralarından konuştuk. İleride onlar gibi olmak istediğimi söyleyince çok keyiflendiler :) Önce Ciudad Del Este'ye geldik. Gayet esprili ve neşeli rehberimiz Luisa bize şehirle ilgili bilgiler verdi. Şehir ticaret hacmiyle ülke gayri safi milli hasılasının %60'nı karşılıyor. Dehşet bir şey doğrusu. Ülkenin 2. büyük şehri ve oldukça kozmopolit. Şehirde azımsanmayacak sayıda Arap, İranlı, Tayvanlı, Koreli vs yaşıyormuş. İndik minibüsten ve girdik dükkanlara, mağazalara. Her şey var, sokak satıcılarından büyük mağazalara kadar. Ben fazla alışveriş merakı içinde olmasam da şehirde Enstruman mağazalarının olduğunu öğrenince, Luisa'ya beni en iyi mağazasına götürmesini istedim. Luisa da beni kırmadı, grubu şoför arkadaşla elektronik mağazasına gönderip beni mağazaya götürdü. Türk olduğumu öğrenmişti ve ilk sorduğu soru kaç tane karım olduğuydu :)) Önce şaşırdım sonra bastım kahkahayı "4 tane" dedim "Que???" (Ne???) şeklinde dumur oldu. Sonra şaka olduğunu, bekar olduğumu ve Türkiye'de yasalara göre 1 erkeğin sadece 1 kadınla evlenebileceğini anlattım. Müzik mağazasına vardım. Yolculuğumun sonlarına yaklaştığım için beğenirsem ve fiyatını uygun bulursam bir şeyler almak istiyordum (Gitar, efekt pedalları vs). Bakındım ve gördüm ki ne fiyat ne de kalite bana uymuyor. Şehirde biraz dolaştık. Rehber, insanlara sürekli, "Dikkatli olun, buralar tehlikeli, eşyalarınızı koruyun" telkininde bulunuyordu. Alışveriş yapan insanlarla konuştuğum kadarıyla Elektronik fiyatları hiç fena değilmiş. Sayıları fazlaca olan tekstil ürünlerinin kalitesini pek tutmadım. Sorduğum bir akıllı telefonun fiyatı ABD'deki fiyattan 150 dolar daha pahalıydı.

Sonraki durağımız olan Itaipu Barajına geldiğimizde Luisa araçta beklememizi isteyip gitti. Döndüğünde yüzünde sıkılgan bir ifadeyle Barajın kapanmış olduğunu söyleyip özür diledi. Şaka yaptığını sanıp şaşırdık. Bin defa özür diledi. Ertesi gün sabah ücretsiz olarak tekrar getireceklerini ekledi. Ben, "Arayın Paraguay Enerji Bakanını konuşmak istiyorum!" falann dediysem dee :)) Olmadı geri döndük. Aslında bu iş biraz işime yaradı. Ertesi gün Baraja Brezilya tarafından gitmek ve dönüşte beni Brezilya'nın "Foz Do Iguaçu" şehrinde bırakmaları konusunda anlaştık.

Baraja Brezilya tarafından girdik, Paraguay tarafına geçip, Brezilya tarafına geri döndük. Barajın Brezilya tarafındaki arazide bir üniversite kampüsü inşa ediliyordu. Rehberin söylediğine göre baraj, büyüklük anlamında Dünyada ikinci, elektrik üretimi bakımından ise birinciymiş. Rekabet içinde oldukları, Çin'de bulunan, "Three Gorges" Barajını geçmişler (2013 yılında, 98 TWS). Yapımı 9 yıl sürmüş ve 20 Miyar dolara malolmuş. Rahat otobüsümüzde hem Portekizce hem de İngilizce bilgi veren rehber eşliğinde keyifli bir gezi oldu. Baraj gerçekten büyük. Böyle devasa Mühendislik örneklerini görünce insanoğlunun neler yapabildiğini düşünüyorsunuz. Baraj gölünün,eni 7.5 km, uzunluğu 170 km. 29 milyar ton su ihtiva ediyor.


































...devamını göster (show more...)

3 Nisan 2015 Cuma

Arjantin - Puerto Iguazu (Iguazu Şelaleleri)

Yine sağlam bir otobüs yolculuğu sonrası Buenos Aires'den Puerto Iguazu'ya ulaştım. Dünyanın en görkemli şelalelerinden olan Iguazu'yu görmek için sabırsızlanıyordum. Arjantin - Brezilya sınırında bulunan şelalelerin bir kısmı Arjantin tarafında bir kısmı da Brezilya tarafında kalıyor. Niyetim önce bu tarafı görüp sonrasında Brezilya'ya geçmek idi.

Varır varmaz birkaç acenta dolaşıp Iguazu turumu ayarladım. Otobüs bileti ve Tekne turu. Sonra hostelimi buldum ve aynı gün Iguazu'ya gittim. Giriş ücreti bana ait. Haritamı alıp girdim parka. Parkta küçük bir tren de var ama ben yürüdüm. Su sesini duymaya başlayınca heyecan da bastı. Sonra kenarından görmem yetti şelaleleri. Nefes kesici, kocaman, şahane. Parkta ilerledikçe farklı açılardan farklı şelaleleri görüyorsun. Bir süre önce meydana gelen sel felaketi yüzünden yönetim parkın bir bölümünü geziye kapatmış. Kapatılan bölüm harika diyorlar. Açık olan yerler de oldukça güzeldi.

Sonrasında Tekne turuna katılmak için elimde harita koca parkta buluşma yerini aradım. Park büyük ve biraz karışık. Gezerken, Rakunların akrabaları Coatimundi'ler, değişik garip kafa kaş göz hareketleri olan Maymunlar, Tukanlar, İguanalar vs çıktı karşıma. Puma'ların ve başka türlerin de olduğu söyleniyor ama onları göremedim. Buluşma yerine gidip tur araca bindik diğer insanlarla ama araç hareket etmedi bir türlü. Bir yolcu geç kalmış onu beklemeliymişiz. Sonra koştura koştura gelen bir kız gördüm. Baktım ben bu kızı bir yerden tanıyorum ama nereden? Kız geldi bindi ben ona baktım o bana. "Ben seni tanıyorum ama nereden bilimedim" dedim. O da "Ben de tanıyorum ama.." dedi çıkaramadı.

Hareket ettik; tekneye gidene kadar rehber orman, bitki örtüsü ve hayvanlar hakkında bilgiler verdi. Tekneye varmak üzereydim ki arkamı dönüp kıza baktım ve, " Ekvador, Galapagos adalarında tanıştık seninle!" dedim. "Eveet teknede tanıştık Santa Cruz'a giderken, nasılsın?" dedi ve güldük. Avustralya'lı gezgin "Alice" ti bu arkadaş. Bir kaç ay önce tanışmıştık. Tekneye vardık ve yanyana oturduk. Tekne hareket etti. Şelalelere yaklaşmak çok keyifli ve heyecan vericiydi hele kaptan tekneyi şelalaerin içine sokunca bastım çığlığı herkes gibi :) Sırılsıklam oldum, müthişti. Üzerimize dökülen çoşkun su, attığım kahkahalar, off çok güzeldi. Aynı şeyi Alice için söyleyemeyeceğim. O kötü etkilendi. İyi görünmüyordu. Karaya çıktık ve can yeleğimi çıkardım. Baktım bir kayaya oturmuş ağlıyor. Başında park görevlileri. Yanına gittim neler olduğunu öğrenmeye çalıştım. Şelalenin altına girmek, sarsılmak, teknenin ani hareketleri, uzun zamandır yolda olması vs ani bir boşalma yaşadığını söyledi. Onu aldım bir banka oturttum. Su ve yiyecek verdim. O gün hiçbir şey yememiş. Biraz konuştuk ve kendine gelmeye başladı. Parkta biraz dolaştık sonra gitmeye karar verdik. "Hangi hostelde nerede kalıyorsun?" Sorumdan sonra bastık kahkahayı tekrar. Aynı hostelde, aynı odada, yan ranzamda kalıyormuş :))) Şaka gibi. Hostele gittik sonra da yemek yiyip sohbet ettik. Artık tamamen iyi hissediyordu. O ertesi gün erkenden gidecekti ben bir gün daha kalacaktım. Sabah kalktığımda yatağımın yanında bir not ve bir şeker duruyordu. Notta, ona gözkulak olduğum için teşekkür ediyor, dünyanın başka bir yerinde tekrar karşılaşmayı diliyordu. Yolculuğun güzel ve sürprizlerle dolu yanlarından birisi de bu işte. Hiç tanımadığın insanlarla tanışır yardımlaşır, öğrenir, öğretirsin, paylaşırsın :)

Dünyanın en büyük barajlarından birisi Brezilya-Paraguay sınırındaymış ve ismi de "Itaipu" imiş. Daha önce baraj ziyaret etmediğim için tavsiye üzerine burayı da görmeye karar verdim. Bir tur şirketiyle anlaştım. Tur kapsamında vergiden muaf tutulan Paraguay şehri, "Ciudad Del Este'yi de gezecektik. Bu geziyi bir sonraki "Paraguay" notlarım kapamında yazacağım...






























...devamını göster (show more...)