20 Şubat 2015 Cuma

Arjantin - Puerto Madryn

Antartika'ya gitme çabalarım sonuç vermeyince ben de yönümü Puerto Madryn'e çevirdim. Balinalar, Orka'lar (Katil Balina) Deniz Filleri, Penguenler ve başka birçok harika canlıyı görebileceğiniz bir şehirmiş burası. Şehre gelir gelmez Rocca caddesi ve etrafında yürüyerek hostel baktım. Hosteller, restoran ve acentalar bu çevrede. Bir iki hostel bakıp ilk baktığıma geri döndüm. Hostelde para bozdurup gideceğim turu da buradan satın aldım. Dışarı çıkıp birşeyler yedim; fiyatlar yüksek, yemekler vasattı.

Ertesi gün sabah erkenden tur minibüsüne atladım ve tura başladık. Koruma altındaki parkın çorak toprakları arasından ilerlerken Guanaco'lar, Deve Kuşları, Baykuşlar vs Patagonya'ya özgü hayvanları gördük. İlk durağımız içerisinde bir balina iskeleti de bulunan, çevre ve hayvanlar hakkında bilgi veren küçük Müze oldu. Sonra heyecan verici Balinaları görmek üzere tekneye bineceğimiz yere hareket ettik. Tekne aşırı kalabalıktı, rahat bir izleme durumun yoktu. İnsanlar görüşün iyi olduğu bölümlere sırayla alınıyordu. Çok yakınımızda iki balina gördük ve yavaşça yanlarına yanaştık. Bunlar yavru ve anne Balinalardı. Şansıma, teknenin en iyi yerindeydim ve yavru balina yanıma doğru yaklaşmaya başladı. Keyif ve heyecan dorukta Fot. Makinemle kaydetmeye başladım. Yaklaşık 2 saat boyunca hem bu balinalar hem de başka balinalarla harika zaman geçirdim. Hem kaptan hemde yardımcısı "Southern Right Whales" türü balinalardan bahsederken sıcak kanlı olmalarından dolayı zamanında çok kolay avlandıklarından bahsetti.

Sonraki durak deniz fillerini göreceğimiz sahil oldu. Doğal yaşam alanlarına saygı sebebiyle sahile inmek yasak. Sahilin hemen üstündeki tepeden izledik deniz fillerini. Rehber, Orka'ların birgün önce sahile saldırdıklarını, sahilde yatan ölü yavrunun onların eseri olduğunu söyledi. Orka'ları görebilmek umuduyla bekledik ama şansınız yaver gitmedi. Bir süre sonra Penguenleri görmek umuduyla başka bir yere hareket ettik. Güneş feci yakıcı, hava rüzgarlıydı. Penguenler hemen önümüzde şirinlikler, bibirlerine serenatlar yapıyorlardı. Bu tür daha önce gördüğüm Penguenlerin en şirin olanları idi :) Son durağımız, diğer bir Deniz Fili sürüsünün yer aldığı, başka hayvanların yanında Orka'ları da görme ihtimalimizin olduğu bir sahil oldu. Değişik kuş türleri, kemirgenler ve Deniz Fillerini gördük. Orka'lar yine göstermediler yüzlerini. Herşeye rağmen oldukça tatmin edici bir turun sonunda hostele geri döndük.

Bir gece daha kalıp kalmama arsında gidip gelirken aynı akşam Buenos Aires'e gitmeye karar verdim. Otogara gidip ilk otobüse bilet aldım ve 2 saat sonra Buenos Aires'e hareket...









































...devamını göster (show more...)

10 Şubat 2015 Salı

Arjantin - Ushuaia

Arkadaşlarımla El Chalten'de son bir akşam yemeği yedik. Sabah Atalia Mendoza'ya uçtu. Goi, ben ve Brezilyalı arkadaş Şili'ye Puerto Natales'e "Torres Del Paine" ve çevresini görmeye gittik. Hava çok ciddi soğuk ve yağışlıydı. Bu havada Tura katılmamaya karar verdim. Turdan dönen arkadaşım, bir dünya para ödemiş, doğru dürüst birşey görememiş, feci ıslanmış ve üşümüş olarak hostele geri döndü. Sonrasında Antartika konusunda araştırma ve çalışma yapmak üzere Punta Arenas'a (Şili) ye geçtim; burada pek bişey bulamadım. Şili pahalıydı ve Antartika konusunda, Ushuaia - Arjantin'den çok daha az seçenek sunuyordu. Ben de yönümü Ushuaia tarafına çevirdim.

Dünyanın sonundaki şehir Ushuaia. Arjantin'in en güneyinde 60.000 nüfüslu bir şehir. Oldukça turistik ve dolayısıyla pahalı bir yer. Yapmayı en çok istediğim işlerden birisi için, Antartika'yı görmek için uğraşıyordum. Liman önünde otobüsten indim, yukarı taraflara çıktım ve ucuz hostel aradım; sorduğum ilk yer en ucuzu çıktı. Sahibinin ikna yeteneği müthiş. Türküm dediğim andan itibaren bana, "Galatasaylı mısın yoksa Fenerbahçeli misin?" diye sordu. Sonrasında bir sürü futbolcu ismi sayarak beni şaşırttı. Hatta 2002 Dünya Kupasında İlhan Mansız'ın topu arkadan aşırıp kafasının üzerinden önüne indirdiği anı bile anlattı :)) Hayatı Futbol imiş... Hiç gecikmeden Ushuaia'da gezilecek görülecek yerler ve Antartika hakkında sorular sordum. Kağıdı kalemi alıp bana birkaç günlük bir program yaptı. Antartika konusunda da tanıdığı birkaç acentanın isimlerini verdi.

Akşam yemek yiyip tavsiye üzerine Irısh Pub'a gittim. Hem yerli hem de yabancıların rağbet etiği bar, kenteki en canlı yermiş. Biegel isimli bölgede üretim yapan bira firmasının kırmızı fıçı birasından söyledim. Oldukça güzel ve güçlü bir tadı vardı. İçerken İskoçyalı bir arkadaşla tanıştık. Sonra bize Arjantinli 3 arkadaş daha katıldı. Bar kapanana kadar oradaydık. Sonra oradan başka bir yere geçtik. Sabah 4'te hostelime yürürken liman tarafına baktım ve doğmakta olan güneşin aydınlattığı ufuk, enfes görünüyordu. Havanın 22:00 - 23:00 gibi karardığını da söylemeliyim.

Ertesi gün Dünyanın Sonundaki Deniz feneri'ni görmek için limandaki küçük acentaların birinden tur satın aldım. Tur dahilinde üç ada ziyaret ettik. İlkinde Kuşlar ve Deniz Aslanları mevcuttu. Yaklaştık ama çıkmadık. İkincisine çıkıp yarım saatlik bir yürüyüş yaptık. Panaromik manzara, değişik bitki örtüsü ve Yerlilerinin (Eskiden) yaşadığı yerlerde yürüdük. Sonrasında da Deniz Fenerinin bulunduğu son adanın yanına yanaştık. Yeterince kaldıktan sonra geri dönüş. Güzel bir gezi oldu. Sonrasında Antartika konusunu araştırma amacıyla çeşitli Acentalara girdim. Acentaların istediği standart ücret 11 günlük bir gemi gezisi için 6000 Amerikan doları idi. Bu çok kötü bir haberdi; tabii ki bu kadar para veremezdim. Amacım son dakika fiyatları yakalayıp olabildiğince ucuza gidebilmekti. İşler pek istediğim gibi gitmiyordu. Bulabildiğim en iyi fiyat 4000 USD idi ve bu da garanti değildi. Çünkü turların birçoğu çok önceden satılmış. Bir iptal olur yer açılırsa gidilebilir...

Ertesi gün Tierra Del Fuego Milli Parkına gittim. Liman önünden minibüsler kalkıyor. Minibüste tanıştığım Arjantinli aile ile gezdik parkı. Hem gezdik hem de Arjantin'den konuştuk. Dünyanın birçok yerinde gelen göçmenlerden, 2. Dünya savaşı sonunda ülkeye gelen ciddi miktardaki Nazi asker ve ailelerinden, satın aldıkları geniş topraklar üzerindeki kurdukları yeni hayattan, siyasi ve sosyal durumlardan. Park huzurlu ve keyifli bir yer ama görsel anlamda olağanüstü bir durumu yok. Güzel bir günde gezilip temiz havada yürüyüş yapılabilinir.

Parktan çıkıp da şehre döndüğümde yönümü yine Antartika için Acentalara çevirdim. Sonuçta aklımdan hiç çıkmıyordu. Uğradığım ve görüştüğüm acentalarda bana genellikle, bu yıl Antartika'ya müthiş bir rağbet olduğu, fiyatların tavan yaptığı ve gemilerin hep dolu olarak tura çıktıkları söylendi. Arjantindeki dolar kuru farkından yararlanıp daha ucuza mal edebilmek için Şili ve Arjantin arasında dokuduğum mekik bile işe yaramadı çünkü bu yıldan itibaren firmalar Arjantin Pezosu kabul etmemeye başlamışlar. Bahaneleri ise masraflarını ABD doları üzerinden ödemeleri. Üzüntü, hayal kırıklığı dolu olarak hostele gittim. Hosteldeki elemana durumu anlattım. Antartika'ya gitmenin başka yolları arasında, gemilerde veya Özel yatlarda işe girip öyle görebilmekmiş. Bunun içinse burada biraz vakit geçirip araştırmak gerekiyormuş. İnternette de bununla ilgili birkaç site olduğunu öğrendim. Bu belirsizlik için ne kadar vakit ve para harcayacağımı kestiremediğim için bu hayalime veda etmek zorunda kaldım. Sıkıntılı bir ruh halinde Irish Pub'a gittim. Bir şekilde kendimi avutup rahatlamam gerekiyordu. Sonuçta verdiğim karar, yönümü hayranı olduğum Balinaları görmek için Puerto Madryn tarafına çevirmek ve Antartika'yı bir süreliğine aklımdan çıkarmak oldu. Gelecekte ne olur bilinmezzz...





































...devamını göster (show more...)