24 Ocak 2014 Cuma

Singapur

Myanmar dönüşü Kuala Lumpur hava alanına indiğimde saat gece yarısını geçmişti. Hemen Air Asia bilet gişesine gidip 5 saat sonra kalkacak Singapur uçağına bilet aldım hem de sadece 30 dolara. Hava alanında sabahlayıp saat 06.00'daki uçağa bindim.

Singapur hava alanı gerçekten çok büyük ve modern. Hemen metroya atlayıp internetten bulduğum hostele yöneldim. Hostel Little India (Hint Mahallesi) bölgesindeydi. Hindistan bir türlü peşimi bırakmadı yolculuğum boyunca :) 10 günlük yoğun ve yorucu Myanmar gezisi üzerine bir de havaalanında sabahladığım geceyi eklersek yorgunlukta gebermek üzereydim. Metrodan inip hostele vardım ve hemen yatağa geçtim. Gürültücü elemanlar yüzünden uykum pek uzun süremedi. Hosteldeki çalışanlardan birisi öğleden sonra hosteldeki diğer misafirlerle şehir turuna çıkacaklarını, beni de aralarında görmek istediklerini ve turun ücretsiz olduğunu söyledi. Hemen "Tabüükü" dedim. Sonra bir baktım ki şu çocukları sokakta gezdikleri scooter'larla gezilecek. Yav nasıl olcek nerdeyse 2 metre adamım o aletle falan oldum. Bi de dehşet yorgunum dizlerimde derman yok. Neyse tamam dedim çıktık yola bir süre sonra yolda durup fotoğraf çekmek istiyorum, onlar devam ediyor, etrafa bakmak istiyorum olmuyor, derken zaten pek bana göre olmadı bu scooter 5 numara küçük geldi:D Dizlerimde derman da yok gruptan ayrıldım aldım elime scooter'ı kendim gezdim fotoğraf çektim istediğim yerde durdum. Sonra mertoya atlayıp Hostelime gittim. Metroda insanlar önce bana sonra scooter'a bakıp telefonlarına geri döndüler :) Singapur da herkes, elinde akıllı telefon ya da tablet bilgisayar ve kulaklarında kulaklık geziyor. Kimsesin kimseyle bir işi yok. Metroda telefondan dizi izleyenler, müzik dinleyenler vs.

Singapur'da 4 dil mevcut; Metroda vs anonslar ve yazılar 4 dilde yapılıyor. Malayca, Çince, Hintçe ve İngilizce. Oldukça modern, düzenli, kurallı, kozmopolit bir şehir ülke. Çok büyük değil. Koca koca gökdelenler, iş merkezleri, dev alışveriş merkezleri, parklar ile kafamızdaki uzak doğu fotoğrafından oldukça farklı.

Akşam ucuz yemek bulmak amacıyla dışarı çıktım ve birkaç kişiye sorduktan sonra küçük restoranların bulunduğu "Food Court" denen yere gittim, Little India mahallesinde. Fiyatı Singapura göre uygundu. Singapur gerçekten pahalı bir yer. Barlarda bira 25-30 TL civarı dersem bir fikir olur galiba :D Akşam şehri keşif için dışarı çıktım. Meşhur Marina Bay Sand isimli binayı görmek istiyordum. Metro ile binayı buldum ve önündeki Parkımsı yere doğru yürürken hostelde gürültüleriyle beni uyandıran elemanlar bana, "Pardon buralı mısınız, burada içki içmek sorun yaratır mı?" diye sordular. Ben de "Buralı mıyım hahaha hayır, biz aynı Hostelde kalıyoruz dedim" Güldük ve beraber gezmeye başladık. Sebastian ve Mattheas isimli iki Avusturya'lı genç. Birisi 19 yaşında (Sebo) diğeri 24 yaşında. Acayip eğlenceli çıktılar. "Pardon yav" dediler ve akşam beraber gezmeye karar verdik. Sonradan yanlarına "Candy" isimli Endonezyalı kız katıldı. Dördümüz bütün gece çok eğlendik.

Önce Marina Bay Sand binasının 57. (Son) katındaki Kulübe gitmeye karar verdik. Kapıya gelince benim üzerimdeki sandaleti ,kapri pantolon ve atlet tişörtü gören güvenlik görevlisi özür dileyerek beni almadı. Yanımdakiler gömlek pantolon giymişler. Ne yaptıysam ikna olmadı. Hatta en son "Tamam kardeşim buralarda Armani, Gucci falan var mı?" diye esprimi bile yaptım :D Sonunda çocuklara "Siz gidin ben sizi 20 dk beklerim" dedim. Onlar da "Tamam, şöyle bir etrafa bakıp geliyoruz" dediler. 20 dk sonra geldiklerinde binanın en üst katından etrafın ne kadar harika göründüğünden bahsettiler. "Hmm tüh!" tepkimden sonra Mat, "Kıyafetleri değişelim mi?" dedi :) Bende "Ciddi misin?" dedim. "Neden olmasın tuvalette değişiriz, sen gider bakarsın biz seni burada bekleriz" dedi. "Yav süper macera olur hade gidelim!" diyerek tuvalete gittik. Erkekler tuvaletinde kıyafetlerini değişen iki çıplak adam :DDD Neyse ki tuvalet boştu fazla sıkıntı olmadı :D Mat'in kıyafetleri içinde beni gören güvenlik görevlisi önce bir şok oldu sonra gülmeye başladı sonra "Hoş geldiniz efendim buyrun bu taraftan" diyerek beni içreri aldı. 57. kattan etrafı izlemek keyifli tabii. Rüzgarı yüzünde hissedip ışıldayan şehri izlemek. Ama bambu binalar akşam pazarları ve konolarla nehirde ticaret yapan insanları gerçek Güney Doğu Asya manzarasına değişmem :P :))) Yukarıda fiyatları uçuk bir klüp, dans eden, etrafı izleyen insanlar. Ben de bir süre izleyip fotoğraf çektim. Sonra arkadaşlarımı çok bekletmemek adına aşağıya indim.

Gece yeni başlıyordu ve Singapur gece hayatı neye benziyor diye merak ediyordum. Diğer arkadaşlar da bana katılmak istedi ve Singapur'da yaşayan Candy rehberliğinde Clarke Quey bölgesinde yanyana barların bulunduğu yere gittik. Canlı müzik yapılan barlar, dans barlar yanyana. Fiyatlar yüksek, kıyafetler şık. Orta seviye kalabalık ve genelde pop ve elektronik müzik. Buradaki barlarda biraz takıldık. Sebastian (Sebo) birkaç biranın üzrine alkol oranı 11,6 olan bir bira içince... Ajdar'ın Avusturya versiyonu şeklinde dans etmeye başladı. Gittiğimiz her yerde yardı beni (ve etraftaki insanları) gülmekten.

Ertesi gün kalkıp Sentosa adasına gitmeye karar verdik ve öğlen yola çıktık. Metro ile ve yürüyerek adaya ulaştık. Manzara güzel tabii. Oldukça gelişmiş ve modern bir yer. Etrafta parklar, restoranlar, Universal stüdyoları, Suni Plajlar mevcut. Stüdyoyu bilet karşılığı gezebiliyorsunuz. Ben fiyatını biraz yüksek bulduğum için gezmedim. Plajlar ise ilginç. Dev limanın biraz ilerisine kum taşıyarak çevre düzenlemesi yaparak suni adalar yapıp ağaçlandırarak oluşturmuşlar. Otobüslerle ve raylı sistemle kolayca ulaşabiliyorsun. Biz Tanjong beach'e gittik. Giriş ve ulaşım tabii ki de ücretli; Singapur adım başı para. Buradan çıkıp geziye devam ettik. Önce Chijmes diye bir yere gittik. Oldukkça pahalı görünen bu yerde akustik gitar çalan adamın yanında şarkı söyleyen kadının sesi melek gibiydi. Çok keyif alarak dinledim. Burada fazla kalmayıp ülkenin simgesi Merlion'u görmeye gittik. Aslan başlı balık heykeli. Ortam çok kalabalıktı yüzlerce fotoğraf makinesi ve patlayan flaşlar..

Singapur'da iki gün kaldım. Beraber gezdiğim arkadaşlar sayesinde iyi vakit geçirdim. Gezim sırasında bulunduğum ülkeler arasında günlük harcama rakamımın en yüksek olduğu ülke burası oldu. O kadar dikkat etmeme rağmen...















































2 yorum:

  1. walla iyi ki yazıyosun bunları emrecan :) yoksa nerden bileceğidim elalemin kıyafetlerini hem de tuvalette değiştirecek kadar değiştiğini :))) walla şaşırdımmm! gerçi temiz-pak bi çocuğa benziyo.. bi de bakıyorum da, yeni ülkeye varınca, böyle masallardaki gibi, 1 kişi başlıyosun, yolda birileri katılıyo, başkaları katılıyo.. en az 7-8 kişilik masalarda sohbetler falan :) harika! kaleiçi'nde senle bira içmeyi özlemişim beyaa! sen kalabalık masa iste, döndüğünü duyan doluşur zaten :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ehhehee sorma bu yolculuk çok değiştirdi beni :D Yav naapiim almadılar içeri. O kadar yol gelmişim o manzarayı görmeden olmaz dedim. sonuçta Selekler çarşısı değil ki gideyim tekrar geleyim :DD Vallaa ne çok özledim Kaleiçinde dostlarımla kardeşlerimle içmeyi muhabbet etmeyi. Döndüğümde doluşalım Democanım :)))

      Sil