18 Ocak 2014 Cumartesi

Myanmar - İnle Gölü

Otobüs bizi ıssız bir yerde indirdiğinde sabah 03:30'du ve etrafta fahiş fiyatlar isteyen taksicilerden başka kimse yoktu. Bilerek orada indirdiklerini düşünüyorum, mecbur kalıp taksiye binelim diye. Taksiye binerek otel otel kalacak yer aradık. Birkç ful otelden sonra bir otel bulduk. (Gypsy Guest house - Paylaşımlı banyolu oda fiyatı 13 dolar) Ben bir oda kiraladım. Yukari burada kalmayıp gölü gördükten sonra aynı akşam otobüsle Yangon'a döneceği için otelden otobüs bileti satın aldı. Otele giriş saati 13:00 olarak belirlendiği için saatlerce beklememiz gerekiyordu. İki gecedir otobüs yolculuğu yapıp üstüne Mandalay'ı gezmenin yorgunluğunu yoğun bir şekilde hissediyordum ama yapacak birşey yoktu.

Saat yediye kadar bekleyip kahvaltı salonuna geçtik. Kahvaltıda tanıştığımız iki Şili'li kardeş ve bir çinli gezgin ile anlaştık ve ortak tekne kiralamaya karar verdik. Zira 1 kişi de olsanız 5 kişi de tekne fiyatı aynı. İnle gölünden beklentim büyüktü zira çook yorgun olmama rağmen buraya gelip hiç uyumadan tüm gün sürecek göl gezintisine çıkacaktım.

İnle çevresinde irili ufaklı yerleşim yerlerinde 70.000 civarı insanın yaşadığını,tarım ve balıkçılıkla uğraştıklarını öğrendim. Kahvaltıdan sonra hiç beklemeden tekneye doluştuk ve geziye çıktık. Daha çıkar çıkmaz gölün harika olacağını hissettim. Öyle de oldu zaten. Gölde eski ve eşsiz yöntemlerle avlanan balıkçıları izlemek ayrı bir keyifti. Teknenin ucunda dengede durarak daha önce hiç görmediğim tekniklerle avlanmalarını izlemek tam bir göz ziyafetiydi. Gölde 7-8 saat geçirdik ve her safhası ayrı keyifliydi. Mola verdiğimiz "Poung Dow" markette gezinti yapmak
yiyecek satın almak fotoğraf çekmek müthiş bir zevk. Kendimi müthiş bir film setinde gibi hissettim ve iyi ki buraya gelmişim dedim. Bütün yorgunluğuma değdi doğrusu. Bir sürü şey satın almak istedim ama maalesef alamadım. Devam eden yolculuğumda fazladan eşyaya yer yok malesef :(

Ortalık oldukça turistik olmasına rağmen yerel hayatlarını yaşayan sıcak kanlı ve güler yüzlü insanlar. Myanmar insanından çok etkilendim. Çok iyi insanlarla karşılaştım burada. Gezinin devamında uğradığımız köyde binlerce yıllık pagoda kalıntıları mevut. Hem gölde hem de daracık kanallarda ilerlerken suda eğlenen çocukları, mandalarını yıkayan köylüleri ve başka bir çok yerel insanı görebilirsiniz. Ayrıca tur sırasında teknemiz birçok hediyelik eşya satın alınabilecek yerlerde durakladı. Buralar da orjinal ve keyifliydi.

Gezi sonrası konakladığım küçük beldede yürüyüşe çıktım yemek yedim. Abur cubur ve bira alıp odama döndüm. Yorgunlukta ölmek ne demek ölüp ölüp dirildim resmen.

Malezya videosunu,abur cuburları ve biramı bitirip cuppadanak yatağa atladım :)))






















































Hiç yorum yok:

Yorum Gönder