27 Haziran 2014 Cuma

Meksika - Oaxaca


Otobüsten inmek üzereydim ki arka koltuktan bir kız bana bir bölge ismi söyledi ve oraya gidip gitmediğimi sordu. "Hayır" dedim, "Oaxaca merkezde kalacağım." "Hmm ben kararsızım seninle yürüyebilir miyim?" dedi. "Olur" dedim. Böylece Kanada'dan Marie ile tanışmış olduk. Önce başka bir hostele gidecekti, benim kaldığım hostele geldi. Av. Juarez caddesinde "Hostel Luz de Luna" gecesi 100 pezo. Mütevazi bir yer ama huzurlu bir orta avlusu var. Çantaları attık ve Santa Domingo kilisesine gittik. İçerisi görülmeye değer. Duvarlar, tavan, her santimetresini bezemişler. Oldukça başarılı. Oradaki bir Meksika'lıdan biraz bilgi aldık Kilise hakkında. Ayrıca o akşam şehirdeki tarihi tiyatroda senfoni orkestrası ve yerel bir rock grubunun, Queen grubunun şarkılarını seslendireceklerini öğrendik :) Süper!

Sokaklarda dolaştık, pazarda yemek yedik. Oaxaca'yı görür görmez sevdim. S. Cristobal De Las Casas'tan daha büyük ve aktivitesi bol bir şehir. Akşam saatlerinde Macadonia Tiyatrosuna gittik ve kapının önünde yaklaşık 100 metrelik bir kuyruk vardı. Yine de sıraya girdik ve bekledik. Şans eseri sıra geldi ve oturacak bir yer bulduk, şov başladı. Grup ve orkestra fena değillerdi ama beklediğim kadar iyi geçtiğini söyleyemem. Grup Orkestra ve şefle beraber çaldığı için çok gergindi. Çok defa kopup farklı yerleri çaldılar ama yine de keyif aldığımı söylemeliyim. Meksika'ya gelip de böyle birşey görmek güzel oldu :) Sonrasında "Babel" diye bir bara gittik. İki küçük odacıktan oluşan bir bar. İç odada 7 kişilik bir grup 3 metrekare sahneye sığmaya ve müzik yapmaya çalışıyorlardı. Sırf o okşam için toplanmış, daha önce beraber çalmamış bir havaları vardı...

Ertesi gün kalktık baktık hostelde, erkek arkadaşı söz verdiği tarihte gelmediği için sinirli bir kız, Cristel somurtuyor, onu da alıp çıktık sokaklara. Santa Domingo'nun önünde sokak yemeği araken Düğün bulduk. Evet kilisenin önünde rengarenk kıyafetleri ile dansçılar ve geleneksel kuklalar. Davetlilerin hepsi birbirinden şık ve bakımlılar. Belli ki kalbur üstü bir düğün. Yine de gelenekleri yerine getirerek evleniyorlar. Ortam gerçekten çok keyifli idi.Bir süre onları izleyip eğlendik hatta ben dans edip zıpladım bile :D Sonraaa yimeeeeek! :)))

Rengarenk binaların sıralandığı sokaklarda yürüyüp şehrin tadını çıkarırken yağmur indi birden ve bir kafeye sığındık. Sonra iki çılgın kız yağmurda dans etmeye karar verip uyguladılar. Gerçekten çok eğlenceli iki arkadaş edindim. Sonra ayakkabıları çıkarıp çıplak ayakla sokaklarda dolanıp bira içebileceğimiz bir yer aradık... Akşam bize Peru'dan Franklin katıldı. Dışarı çıkıp "Baracuda" bara gidip bir rock grubu izledik. Çok keyifli çalıyorlardı ve repertuarları harikaydı. Led Zeppelin, Jimi Hendrix, Audio Slave, Pearl Jam.. "Oh!" dedim mest oldum :))

Oaxaca'da o kadar çok şey yaptım ki hepsini yazsam çok uzun olacak :) Kısaca anlatmak gerekirseee :) Bir sürü yerel yemek tattım (Garnachitas, Empanada de amarillo, Tlayudas vs.) Burada ünlü olan yiyecek ve içecekler var. Mezcal en ünlü içecek. Ana maddesi Tekila ile aynı ama burada kimse tekila içmiyor. Herkes Mezkal da Mezkal :) Güçlü yanık bir tadı var; ben beğendim... Çikolatası ünlü. Pazarlarda dolaşırken satıcılar Mezkal ve Çikolata tattırıyorlar. Sonra Mole sos oldukça ünlü birkaç çeşidi mevcut hatta çikolatalısı bile var :) Tavuklu etli vs yiyebilirsiniz.

"Zocalo" dedikleri Katedralin olduğu meydan çok canlı. Özellikle akşam üstü müzik yapanlar, Stand up komedyenleri, Türlü kostümleri ile sokak performansları yapan insanlara rastlamak mümkün. Şehrin türlü yerlerinde, müze bahçelerinde, konser sergi vs aktivitelere her an rastlayabilirsiniz. Bir sürü Müze var. Sokakta yürürken müzik yapan ve yürüyen bir korteje rastlayabilirsiniz. Ha bi de alkolün tadından hoşlanmaya ama yine de çakırkeyf olmak isteyen arkadaşlara "Pulque" tavsiye edilir :)))

Tule isimli bir beldeye gittim. Burada Latin Amerika'da bulunan en geniş olduğu idda edilen ağacı gördüm. Gerçekten büyüktü. Gövdesinin bazı kıvrımları çeşitli suratlara benziyordu. Yemek pazarında kuzu tandırın Meksika versiyonu bir yemek yedim. Oaxaca'da yaşayan yerli Amerika'lıların çoğunluğu Zapoteca'lılar. Oaxaca'nın hemen dışında 40 dk uzaklıkta tarihi kalıntıların bulunduğu eski Zapoteca şehri Monte Alban bulunuyor. Burayı ziyaret ettim. Maya şehirlerine benzer ve farklı yönleri var. Burada dondurma satan Zapoteke'lılardan dondurma satın aldım. Dikenli incir (Tuna diyorlar) ve Limon aromalı :)

Oaxaca'da tanıştığım Nayibe isimli yarı Irak'lı yarı Meksika'lı arkadaş beni birsürü yerel lokantaya götürdü, yerel yemekleri tattırdı. Yemeğin birisinde bana ilginç birşey söyledi. Tule'de "Aztec" takvimi ve Tanrılarına göre seni analiz eden kişilik yapını, huylarını, eksikliklerini vs sana anlatan ve sonrasında neler yapabileceğini sana söyleyen, sorularını cevaplayan insanlardan bahsetti. Kesinlikle falcı değiller, geleceği söylemiyorlar, tamamen ruhani birşey diye de ekledi. Böyle şeylerle ilgilenmiş falcıya falan gitmiş birisi değilim :) Hadi götüreyim seni dedi, "E hadi bakalım" dedim :)) Gittik Tule'ye hediyelik eşya dükkanının birine girdik. Benim yaşlarımda bir kadın karşıladı bizi. Çıkardı bir Aztec takvimi, doğum tarihimi sordu, söyledim. Önce karekter sembollerimi söyledi: "Ölüm ve Rüzgar!" Aztek kültüründe Ölüm, Aklı temsil ediyor; Rüzgar, Özgür ruhu... Başladı anlatmaya. Nasıl biri olduğumdan girdi, olaylara verdiğim reaksiyonlara kadar anlattı. Beni tarif etmek konusunda fena olmadığını söylemeliyim. Tabii kadın İngilizce bilmediği için herşeyi Nayibe çevirmeye çalıştı. Konuştuk tartıştık. Bana; eksiklerim, yapmam gerekenlerden bahsetti.

Çok "Ohaa nasıl bir olay bu yaa!" tepkisi verilecek birşey olduğunu düşünmüyorum.Sadece karekter özelliklerinizi başkasından duymak ilginçti. Bana bulunduğu tavsiyelerden 2 tanesi beni şaşırttı. Zira benim de üzerine kafa yormam gerektiğini düşündüğüm konular hakkındaydı.. Sonuçta size bilmediğiniz fazla birşey söylemiyor. Ama yine de ders çıkarabileceğiniz, üzerine düşünebileceğiniz birşey...

Oaxaca'yı sevdiğimi ve güzel zaman geçirdiğimi söylemeliyim. Şehirin bu kadar kültür ve sanatla dolu olması inanılmaz. Her an heryerde birşeyler oluyor. Sadece şehir meydanına gidip sokak satıcısından meyve alıp etrafı izlemek bile keyif verdi bana. Akşam dışarı çıkıp eğlenebileceğiniz birkaç barı da var. Food Market'ten (Yemek pazarı) güzel ve uygun fiyata yemek yenebilir. Arka sokaklardaki restoranların ve sokak satıcılarının da fiyatları uygun. Ayrıca akşam bar önlerinde sokak Hamburgeri de lezzetli. "Yok ben iyi bir restoranda güzel bir yemek istiyorum" derseniz o da mümkün. Oaxaca-Mexico City arası Ado otobüsleri ile yolculuk biraz pahalı.Şehir meydanına yakın yerlerde "2. sınıf" tabir edilen hiçte fena olmayan otobüs seferlerinin biletleri satılıyor.ADo'nun yarı fiyatına...





















































































Hiç yorum yok:

Yorum Gönder