Hindistan - Taj Mahal - Agra

12 saat süren, şaşırtıcı olarak gayet iyi uyuduğum bir tren yolculuğu sonrasında (eee pestilim çıkıyo hergün:) Sabah 6 gibi Agra'ya ulaştım. Hiç konaklamadan Taj Mahal'i görüp akşamına Delhi'ye geçmeyi planlıyorum. Hemen Taj Mahal'i görmek için harekete geçiyorum ama "O neee??" Bugün cuma ve Taj Mahal cumaları kapalı. "Hayıııııııırrr!!!" Maalesef bir gün burada konaklamak zorundayım. Otel bulma yerleşme işleri sonunda Taj Mahali güneyden gören sıcak suyu olmayan eski ve döküntü otelime yerleşiyorum. Baktığım diğer bütün otelcikler birbirinin aynı. Otelimde farklı ülkelerden birçok gezgin konaklıyor. Ertesi gün, gün doğumunda orada olmayı planlıyoruz. Agra sokaklarının hiçbir özelliği yok. Taj mahal'in etrafında çok kötü bir yapılaşma var.

Sabah 05:00'te uyanıyorum. Yahu hayatımın erken uyanma rekorlarını kırıyorum bu seyahatte. Normalde yattığım saattir 05:00. Eee Gezginlik başka bişey tabii.. Seve seve kalkıyoruz :D Taj Mahal'in 4 kapısı bulunuyor. Batı kapısına doğru ilerliyoruz. Gün doğumunda sadece bu kapı açıkmış. Bakıyorum şimdiden bilet kuyruğu mevcut.

Herkes romantik, herkes gün doğumunda sonsuz aşkın sembolünü görmek istiyor. Malüm Taj Mahal, Şah Cihan'ın 14. Çocuğunu doğurmak üzereyken ölen büyük aşkı Mümtaz Mahal için yaptırılıyor. Şah Cihan bunu üzerine 2 yıl yas tutuyor ve sonunda devlet işlerini bırakıp kendisini sanata adıyor. E be adam madem bu kadar seviyorsun nedir bu 14 çocuk? Yuh!!! Yani sonuçta insan di mi bu kadın tavşan diil. Bir rahat bıraksaydın bir süre ilişmeseydin falan yani :D

Neyse; içeri giriyoruz biraz heyecan var ne de olsa dünyanın 7 harikasından birini göreceğiz. Karşımda gerçekten güzel ve estetik mermer bir Türbe; Taj Mahal! Suya vuran şavk'ı, zarif mimarisiyle beyaz bir inci gibi. Dört yönde dört görkemli kapısı var. Jumna nehrinin kıyısında ve manzarası gerçekten güzel. Bolca fotoğraf çekiyorum. İçini dışını geziyorum. İçeriye ya galuş ile ya da ayakkabıları çıkartarak girebiliyorsunuz. Burada olmaktan memnunum ama samimice şunu söylemeliyim ki bu güzel eser karşısında donup kaldığımı ve inanılmaz etkilendiğimi söyleyemiyeceğim. Bu sevmediğim anlamına gelmiyor çok güzel ama dünyanın 7 harikasından birisi denince beklenti çok büyük oluyor.

İçini dışını geziyorum. İçinde Mümtaz Mahal ve Şah Cihan'ın mezarları var ve görebiliyorsunuz. İçeride fotoğraf çekilmesi yasak. Bu güzel olayı da yaşadıktan sonra istikamet Delhi. Mutluyum, Delhi'de arkadaşım Cem'le buluşacağım ve beraber takılacağız :)

Dört  Kapıdan Birisi

Otelimden Görünüş