22 Ekim 2013 Salı

Nepal - Pokhara

Pokhara için sabah 06:00'da uyanmam gerekti. Otobüsler sadece sabah. Sadece turistlerin alınacağı, rahat ve konforlu olduğu söylenen Midibüsümüz'de bir tavuklar eksikti demiyeceğim zira Tavuk da, Keçi de mevcuttu. İnsan konservesi şeklinde sağımda solumda stereo kusan çocuklar, kusmuk dahil herçeşit kokunun içinde, sıkış tepiş bir 8 saat geçti. Yollar inanılmaz kötü ama manzara bir o kadar harika. Kaç tane irili ufaklı nehir geçtiğimizi hatırlamıyorum. Zengin bitki çeşitliliği ve tabii ki dağlar.

Pokhara'ya vardığımda etrafımı 10-15 kadar taksici ve pansiyoncu çevirdi. Dört bir yandan saldırdılar: "Taksi var, oda var, benim taksim süper, oda için indirim yaparım " diyerek bastırıyorlar. "Bir dakika,pansiyonum var yahu bir durun" derken, "Heeeeyytt! One münüt! You must!" Didim :D Şöyle 3 saniye falan durdular sonra devam. Elimde birkaç pansiyon ismiyle bindim bir taksiye ve kalmayı düşündüğüm yere gittim. Doluydu ama beni hemen yan tarafa yerleştirdi.

Pokara çok güzel huzurlu bir göl kenarında bulunuyor. Daha doğrusu oteller, restoranlar ve birkaç bar göl kenarındaki bir caddye dizilmişler. Yerel halkın konaklama yerleri biraz daha kuzeyde yer alıyor. Dağcılık ve yürüyüşler için çok çeşitli seçenekler sunan bir merkez aynı zamanda. Süresine ve zorluk derecesine göre çeşitli seçenekler mevcut. Dünyanın birçok yerinden gelen, bu işin meraklıları cadde kenarındaki onlarca acentadan istedikleri paketi satın alabiliyorlar.

Pansiyon'dan çıkıp caddeye adım atar atmaz Yiğt'le karşılartık "Obaaa!" sarıldık hemen :) "Busy Bee" denen Cafe Bar Restoran üçlemesi bir yere gittik. Sahneye çok eğlenceli güzel şeyler çalan bir grup çıktı. Şarkılar harika. İlerleyen zamnalarda sahneye çıkmam konusunda baskı oluştu. Grubun yanına giden ve beni gösterip "Sahneye çıkıp bir şarkı söyleyebilir mi acaba?" diye soran bir arkadaş yüzünden kendimi sahnede buldum :) U2'dan "With or Without you" şarkısına giriverdim. Başlarda nazlanmıştım ama itiraf edeyim çok keyifliydi :))) Sonrasında alkış kıyamet, şehrin anahtarı, Nepal vatandaşlığı falah ehehee :DDD

Pokhara'da 2-3 gün kalırım diyordum ama 4 gün kaldım. Çok huzurlu bir yer. Özellikle kiraladığınız kayıkla göle açıldığınızda. Kayık kiralamak için gittiğim göl kenarında aval aval etrafına bakan batılı bir genç gördüm. Yanına gidip Kayığı beraber kiralayıp biraz kürek çekelim mi diye sordum. Ne de olsa kira ücreti yarıya inecekti. Bana şöyle bir baktı Gey'miyim diye; olmadığımı anlayınca "Ok" dedi ve atladık kayığa. Kayıkta sohbet muhabbet derken arkadaş olduk, adı "Alex "olan bu İngiliz gençle. Nepal'e gönüllü çalışmaya gelmiş. İngiliz ordusu bağlantılı bir kuruluş için çalışıyor. " Neler yapıyorsunuz" diye sordum, "Çeşitli tesisler, okul, hastane vs" dedi. "Ha zamanında aldıklarınızı geri veriyorsunuz galiba" dedim. Ne de olsa Nepal bir zamanlar İngiliz sömürgesiydi. "Evet" dedi "Öyle galiba :)"

Sonraki gün de kayık kiraladık. Göldeki küçücük adaya çıktık ve sonrasında kayığı göl kenarına çekip huzurla gölü izledik. Göl kenarındaki ormanda hala Leoparların yaşadığını söyledi Alex aklıma hemen "Life Of Pi" geldi tabii. Ülen kıyıdan kayığa bir atlayıverse işte sana film!! :D Birçok fotoğraf çektim, onlar ne demek istediğimi açıklar sanırım :) Alex'le çok iyi anlaştık ve Pokhara'dan ayrılana kadar arkadaşlık ettik. Dürüst içten ve kafa dengiydi.

Nepal, Dünyanın en fakir ülkelerinden birisi olmasına rağman harika doğasıyla, rengarenk insanıyla ve zengin kültürüyle gerçekten güzel bir ülke. Aynı zamanda Dünyanın en yüksek sıradağları Himalaya'ları barındıran ve en yüksek dağı Everest'e ev sahipliği yapan, dağcılık ve yürüyüş aktiviteleriyle ünlü. Hinduizm ve Budizm inançlarının günlük yaşantılarına etkilerini rahatça görebiliyorsunuz. Tapınaklar büyüklü küçüklü ve heryerde.

Nepal'de kaldığım süre boyunca hiç sıkılmadım. Yapacak bir sürü şey, gezecek birçok yer bulabilirsiniz. İnsanları güleryüzlü ve kibarlar. Negatif yanlarını da söylemek gerek tabii. Trafik ve yollar. Yollar oldukça kötü ve dar. Sürüçüler kuralları önemsemeden ve sürekli olarak kornaya basıp ilerlemeye çalışıyorlar. Bu sebeple trafik olan yerlerde ve otobüsle gerçekleştirilen şehirler arası yolculuklarda sıkıntı çekilebiliyor. Çoğu sokakta sokak lambası ve numarası yok. Elektrik kesintileri sıkça yaşanıyor. El feneri bulundurmakta yarar var. Nepal'in hiçbir yerinde kendimi tehlikede hissettmedim. Caddlerde ara sokaklarda rahat rahat dolaştım. Konaklama yeme-içme ve ulaşım açısından oldukça ucuz bir ülke. Nepal'e özgü yemekler çok çeşitli olmasa bile dünya mutfağından farklı seçenekler de bulmak mümkün.

Artık Nepal'i terk etme ve büyük Hindistan turuna çıkma zamanı gelmişti. Hindistan'ı çok merak ediyordum ama Varanasi'den başlayacağım için çok daha heyecanlıydım. Hindistan'ın en kutsal,karışık ve zor şehirlerinden birisi olduğunu duymuştum.

Yolculuk zamanı :)))












































2 yorum:

  1. amanınn çok güzelmiş. 2007 de Pokhara'da bulunmuştum, gölde sandalla gezinmiş, barlarda bira içmiştim. Ama şarkı söyleyememiştim. Çok kıskandım ve tekrar yaşadım oraları, teşekkürler yazıp paylaştığın için.

    http://seyahatofisi.blogspot.com/

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim, benimde çok keyif aldığım bir yer oldu. Kıskanma yav tekrar gidersin :))

      Sil