22 Ocak 2015 Perşembe

Arjantin - El Calafate

Meyve, çerez ve çikolata alıp otobüse bindim. Az değil 28-29 saat yolculuk yapacaktım. Yola çıktığım andan itibaren cama yapıştım. Birbirinden güzel manzaraları keyifle izledim. Saatler geçti, akşam oldu, sabah oldu hala yoldayım. Karlar yağdı, dağlar tepeler aştık, ovalar çöller göller geçtik. Yaptığım en uzun otobüs yolculuğu gayet keyifli geçiyordu. Koltuk aralıkları geniş ve rahattı. Yolculuk sırasında İsrail'li arkadaş Atalia ile tanıştık ve sohbet etik. Sonra sohbete İspanyol arkadaş Goi katıldı. Tam 29 saat sonra El Calafate otogarına indik. Bize katılan Brezilya'lı arkadaş (Adını unuttum:) ile Turist İnfo ofisten harita ve ucuz hostel tarifi alıp merkeze indik.

El Calafate bir tek ana caddesi olan küçük bir yer. En büyük özelliği ise "Perito Moreno Buzulu". Kasabanın hemen yanında içinde kuşlar olan göl kenarında yürüyüş keyifli. Yürüyüp bir kaç hostele fiyat sorduk. Herkes ayrı hostellere yerleşti ve yarım saat sonra yemek yemek üzere buluştuk; keyili bir yemek yedik. Bir Seyahat Acentasına uğradık ve El Chalten kasabası yakınlarındaki Milli Park ve Fitz Roy, Şili'de Puerto Natales yakınlarındaki Torres Del Paine hakkında bilgiler aldık. Akşam Atalia ile çıkıp Biblio Bar'a gittik. Hem kitapçı hem de barmış. Yemek ve ev yapımı biraları varmış. Bira içip sohbet ettik.

Ertesi gün Sabah Perito Moreno Buzulu'na gitmek üzere otogarda Atalia ve Goi ile buluştuk. Harekete geçtik. Heyecanlı ve keyifliydim. Daha önce resimlerini gördüğüm ve bayıldığım Buzul 1,5 saat uzaktaydı. İlk olarak otobüste çok uzaktan gördük ve otobüsten" Waauuw!" diye bir ses yükseldi. Bot turu yapacağımız göl kıyısına geldik. Bota doluştuk, hareket ettik. Güzel buzul çıkıverdi karşımıza. Herkesler kameralarına davrandı ve fotoğraflar çekilmeye başlandı. Beyaz ve mavi renkleri ile pırıl pırıl parlıyordu. Yer yer erimeye başlamış zaman zaman gürültülü bir şekilde kırılan buzların seslerini duyuyorduk. Tur bittikten sonra otobüse atladık ve farklı açılardan göreceğimiz Parka doğru yollandık. Parka ulaştık. Buzula yukarıdan bakıyorduk. Kademe kademe, farklı yüksekliklerde izleme balkonları yapmışlar. En yüksekteki balkondan başlayıp aşağıya doğru tüm balkonlardan izledik ve fotoğraflar çektik. Bu arada sabah otogara giderken yiyecek bir şeyler alırım diye düşünüyordum ama gayet rahat çalışan El Calafate esnafı işyerlerini açmamışlardı. Kızlar yanlarında fazla fazla yiyecek getirmişler hep beraber bir piknik yaptık. Parkta Kantin vardı ama saçma fiyatlara, çok başarılı olmayan yiyecekler mevcuttu. En son kırılan ve suya dökülen buz parçalarının görüntülerini de kaydedince keyfim dorukta ayrıldık Parktan. Akşamına Atalia ile alışveriş yapıp yemek yapmaya karar verdik. Makarna, sos, salata için malzeme, bolca da bira alıp hostele gittik. Öyle fazla makarna sos ve salata vardı ki gözümüzü doyurmak adına olayı abarttık :))

Ertesi sabah Goi ve Atalia bile birlikte El Chaltene'e gitmek üzere otogara gittik...

















































Hiç yorum yok:

Yorum Gönder