15 Ekim 2015 Perşembe

Brezilya - Rio De Janeiro


Yolculuğumun son durağı Rio De Janeiro'ya vardığımda hava kararmak üzereydi. Meşhur plaj bölgesi olan Ipanema semtine geldim ve kalmayı planladığım hostele ulaştım. Hostel fiyatları yüksek. Bölge elit bir yer belli. Hostelimde çalışan Arjantinlilerle kısa bir sohbet sonrası dışarı çıkıp son durağımdaki eğlence olayını başlatmak istedim. Önce yemek olayını hallettim sonra yönlendirildiğim barlara gittim. Hafta içi olduğu için biraz sakindi. Barlarda fazla hareket yoktu. İçki fiyatları yüksek sayılır. Biraz dolaşıp hostelime dönerken bu bölgenin beni kesmeyeceğini, yarın plaj sefasından sonra "Lapa" bölgesine geçmem gerektiğini anladım.

Ertesi sabah şu meşhur Ipanema plajına bir gideyim dedim. Plaj manzaraları hiç fena değildi :)) Hoş insanlar görmek mümkün ;) Atlantik okyanusu çok dalgalı ve pek temiz görünmüyor. Gayet hoş bikini modelleri olan iki arkadaş fotoğraflarını çekebilir miyim diye sordular, foto çektik sohbet ettik. Sonrasında Hostele döndüm çantamı alıp Lapa'ya geldim. Lapa, şehrin eski bölümü. Dünyanın en tehlikeli ülkeleri arasında sayılan Brezilya'da ciddi dikkatli olmanız gereken bir bölge. Tarihi evleri binaları katedrali barları özellikle hafta sonları çılgın şenlikli sokakları ile tam bir macera... Hostele yerleştim ve hemen çıktım sokaklara. Oldukça fotojenik bir yer. Binalar insanlar sokaklar bol bol foto çektim. Burayı ziyaret edecek insanlara uyarım oldukça dikkatli olmaları yönünde. Mütevazi kıyafetler, mütevazi fotoğraf makinesi ve basit takılarla daha az dikkat çekmeleri faydalı olacaktır. Bir esnaf lokantası keşfettim. Garson aynı bizim "Köfte-Piyaz" lokantalarındaki "Biyruun Abiciğm!" diyen abiler gibi :) Girdim güzel bir yemek yedim. Akşam gece alemine akmak için hazırlanırken Leticia ile tanıştım. O da dışarı çıkmak için hazırlanıyordu. Benimle çıkabilir mi diye sordu, beraber çıktık Lapa sokaklarına. Şimdiii... Lapa'yı ziyaret edenler bilir, etmeyenler için biraz anlatayım. Hafta sonu lapa sokaklarında heerr çeşit insan görmek mümkün. Rock, blues, bossanova, samba barlar, sokaklarda müzik yapıp dans edenler, ilginç boyutlarda travestiler, turistler, sarhoşlar, içki satıcıları, polisler, evsizler, kaliteli barlar, kalitesiz barlar tam bir panayır. Müthişş :)) Leticia ile sokak satıcılarından içki aldık. Şu meşhur Caipirinha kokteylinden. Beğendiğim bir koktelydir. Cachaça isimli şeker kamışından yapılan Rom benzeri bir içkiden yapılıyor. Sokaklarda dolaştık, barlara gittik, içtik sarhoş olduk, deli gibi eğlendik. Gecenin sonunda"Oh bee işte bu, Rio'da olduğumun farkına vardım" diyebildim...

Ertesi günlerde etraf gezmeleri yaptım, Gördüğüm en ilginç Katedrallerden birisi Rio'da. Selaron yada selaron basamakları, Şili doğumlu sanatçı Jorge Selaron'un Rio'ya hediyesi. Evinin önünü renklendirme amaçlı başlayan, yayılan ve büyüyen seramik parçaları ile süsleme eylemi, komşuların ve dünyanın değişik yerlerinden getirdikleri seramikleri Jorge Selaron'a bağışlayan turistler sayesinde büyümüş ve ünlenmiş. Eskiden kimsenin yanından geçmek istemediği semt, dünyanın heryerinden gelen insanları akın ettiği bir yer haline dönüşmüş. Corcovado (Dev isa Heykelinin bulunduğu yer), Sugar Loaf Tepeleri ve Teleferikler, Maracana Stadyumu, Rio Karnavalı geçit töreninin yapıldığı Sambodrom sonraki günlerde gezdiğim yerler oldu. Rio'da çok şey yaptım. Futbol maçına giderek "Flamengo - Internacional" takımlarının mücadelesini izledim. Stadyum ortamı müthişti. Taraftarlar çılgın :) Ee buraya kadar gelipte Samba Okulu ziyaterti olmadan olmaz. Buraya gelecek herkese tavsiyem bir cumartesi akşamı bir samba okuluna gidip müzik dans şovlarını izleyip bol bol Caipirinha tüketmeleridir. Halkla kaynaşıp samba yapmaya çalışın yeter onlar gibi olmanız gerekmez. Çoook eğlenceli. Üstelik sıcak kanlılar... Copacabana plajına da gittim. Orada da konakladım. Pek bişey yok asında gece hayatı anlamında. Gündüz plajda voleybol,futbol oynayan, koşan güneşlenen insanlar mevcut.

Yolculuğumun son durağı Rio De Janeiro'da çok eğlendim. Çok garip duygular içindeydim. 1 yıldan fazla süren nefes kesici yolculuğumun sonuna geldim. Yaşadıkları gördüklerimi düşündükçe içim içime sığmıyor ve çok duygulanıyorum. Aylar sonra bile bunları yazarken heyecandan karnıma ağrı giriyor ve gözlerim doluyor. Hayatıma yaptığım en güzel şeyi yapmanın verdiği tatmin duygusu inanılmaz. Ben artık eski ben değilim. Eve dönme zmanaı gelipte Rio hava alanına gittiğimde. Çok garip hissediyordum. Uçağımı beklerken hava alanı koridorlarında, salolarında uzun uzun yürüdüm ve "Vay be... İşte bitti. Hiç bitmeyecekmiş gibi geliyordu ve hep yollardaymışım gibi..." diye düşünüyordum.

Bunu okuyan herkese mesajım şudur: Gezin!






















































































































































...devamını göster (show more...)