23 Ekim 2014 Perşembe

Peru - Yurimaguas

Her şey bir anda oldu. Galpagos dönüşü uğradığım Guayaquil şehrinde tanıştığım çok eğlenceli vakit geçirdiğim ve evlerinde uyuduğum arkadaşlarımla öğlen vedalaştım. Hostele gittiğimde resepsiyondaki arkadaşa, "Ben Peruya gitmek istiyorum, terminali arayıp bilgi alabilir miyiz?" diye sordum. "Tabi ne zaman?" dedi ve "Şimdi!" dedim. Terminali aradı ve ilk otobüsün 2 saat (14:00) sonra Peru'nun "Mancora" şehrine olduğunu söyledi. Hakkında hiçbir bilgim olmayan Mancora'nın sahilde bir sörf beldesi olduğunu elemandan öğrendim. Asıl gitmek istediğim Amazon bölgesine buradan geçmeye karar verdim. Hemen çantamı topladım, taksiye atladım ve terminale gittim. Biletimi aldım ve otobüse atladım. "Cruz Del Sur" isimli firma ile 9 saat süren yolculuk sonrası 23:00 gibi Mancorya vardım. Misfit hostele gittim yatıp zıbardım. Sabah kalkıp şehir merkezinden aldığım biletle 6 saatte "Chiclayo" şehrine, buradan da iner inmez otogardan aldığım "Yurimaguas" bileti ile rezaaalet bir otobüse bindim. Heryer çöp, pislik, bitmek bilmeyen tuvalet kokusu, zangır zangır titreyen rahatsız koltuklu otobüs ile 21 saat yolculuk yaptım. Yol manyağı olarak öğleden sonra Yurimaguas'a ulaştım...

Yurimaguas nispeten sakin ve huzurlu geldi. Etrafında bir sürü akarsu var. Nispeten küçük. Çarşısı pazarı ve her an her yerden çıkan yüzlerce 3 tekerlekli Mototaksileri var. O kadar fazlalar ki gürültülerinden bütün şehir inliyor. Pazarında ucuz yemek, meyve sebze, et balık vs bulmak mümkün. Hem açık hem de kapalı pazar mevcut. Şehir meydanına yakın nehrin kenarında Iquitos ve Lagunas bögelerine kalkan tekneler mevcut. Genelde sabah hareket ediyorlar.

Anlaştığım bir mototaksici beni 1 Sol'e (Peru para birimi: Sol) nehir kenarında ....... hostele getirdi.(Buralarda hostele Hospedaje deniyor). Nehrin dibinde harika manzaralı pis hostelimde hemen duşa girdim zira yol manyağı olmuştum ve pestil haldeydim. Hostelde tanıştığım Fransız, Peru'lu ve Brezilya'lı arkadaşlar ile sohbet yaptık. Yemek ve bira için dışarı çıktık. Kaldırıma dizilmiş ocak masa ve sandalyelerden oluşan sokak restoranında 4 sol'e karnımızı doyurduk ve 5 solese 620 ml lik biralardan içtik. Sonrasında hostele dönüp nasıl attım kendimi yatağa oyff! :)

Ertesi gün hostelde bulunan başka bir Fransız arkadaşla sohbet ederken Amazonları görmek istediğimi ama turistik birşeyler yapmak istemediğimi söyledim. Eleman yılın bir kısmında Fransa'da, bir kısmında ise burada Yurimaguasta yaşıyordu. Ertesi gün doğum günümdü ve ne yapacağım hakkında hiçbir fikrim yoktu. Bana "Ben bir adam biliyorum. Kendisi Amazon yerlisi ve İspanyolca biliyor arada buralara gelip iş bakıyor. Seni köyüne götürebilir, ne dersin?" dedi. "Oyyff Süper derim ne derim!" dedim. "Tamam ben elemanı akşam buraya çağırırım konuşursunuz, elemana cüzzi bi para verirsin, ailesine birkaç kilo pirinç vs hediye aldın mı çok mutlu olurlar." dedi ve ekledi, "Yalnız köyde elektirik, su, yol, tv vs yok haberin olsun!"...

Akşam eleman geldi, konuştuk anlaştık. Ertesi gün doğum günümde Amazon köyünü ziyaret edip bir aileye konuk olacaktım. Bu geçirdiğim en özel doğum günlerinden biri olacaktı. Sabah 07:00 gibi elemanla buluştuk. Pazara gittik ve hem kendimiz için hem de ailesi için birkaç şey aldık.

İstikamet Amazonya...







































Hiç yorum yok:

Yorum Gönder