9 Ekim 2014 Perşembe

Ekvador - Quito

Bir ülkeyi terk ederken garip hissediyorum genelde. Cali ve Kolombiya'yı terk ederken üzgün hissettim. Çok güzel vakit geçirdim çünkü. Cali'den Ekvador'un başkenti Quito'ya gidecek otobüs 18 saatte varacaktı sözde ama 23 saat sürdü. Böylece karadan seyahat rekorumu kırmış oldum :) Blue House isimli hostele yerleştim. Kahvaltı dahil fiyatı 9 dolar ve konumu gayet iyi. Etrafında restoranlar, kafe, barlar dolu. Metrobüs durağı 30 saniye mesafede.

İlk gecemi anlatıyorum: Pestilim ve 8 kişilik yatakhanede 7 kişi uyuyoruz. Sabahın körü 03:00 gibi feci sarhoş biri kız iki kişi gürültüyle içeri daldılar ve uyuduğum ranzanın üstüne ikisi birden tırmanmaya çalıştılar. Baya bir uğraşı sonucu üst ranzada iki kişi sızdılar. Sonra büyük bir gürültü ve çığlıkla uyandım feci sarhoş kız üst ranzadan yere düştü ve bastı çığlığı. Uyku sersemi zıpladık tabii hatta yan ranzada uyuyan İsrailli kız korkudan bağırdı. Erkek indi aşağıya kıza su falan verdik, kız benim yatağa oturdu kalkmak bilmiyor. Uyumak istiyorum derken zar zor tekrar çıktılar bu safer önce ranzanın demiri düştü gürültüyle sonra herif atladı aşağıya. Cinler tepeme çıktı. "Kabus ettiniz be gecemi kabus!" tepkisi ile herife çıkıştım. Özürler diliyor ama gecemin içine ettiler. Sabah öğrendim ki yanlış odaya ve yatağa gelmişler, sarhoş kız 3 yatak değiştirmiş ve hepsine çişini yapmış :) Kat görevlisi kadın bana yatakları gösterip dert yandı. Ben de resepsiyona gidip geceyi sinirle anlattım ve aynı ücretle daha iyi bir odaya geçtim :) İşin komik tarafı sonra kızla (Avustralya'lı bu arada) konuştuk ve hiçbir ağrı hissetmiyormuş, o öyle şeyler yapacak bir kız değilmiş, çok seviyeliymiş. Bana sorduğu soru şu: "Ben olduğuma emin misiniz, ben miydim, ben değil başkasıdır o hatırlamıyorum hiçbirşey, ben miydiiieemm???" :))

Seyahatim boyunca gördüğüm onlarca sahil kasabası, plaj, ada vs sebebiyle Ekvador'da sadece iki yer görüp ayrılmayı düşünüyordum. Birincisi başkent Quito'da "Mitad Del Mundo". Sıfır noktası tabir edilen Ekvator çizgisi; ikincisi ve en önemlisi "Galapagos Adaları"...

Kendime geldiğim gün dışarı çıkıp Quitos'un eski tarihi bölgesini gezdim. Birçok Latin Amerika ülkesinde olduğu gibi Koloniyal binalar, Kiliseler vs mevcut. Sonrasında hostelimin yakınlarında "Mercado Artesanal" Elsanatları Pazarı'nı ziyaret ettim; burada Güney Amerika yerlilerinin yaptıkları el işi çanta cüzdan kıyafet vs hediyelik eşyaları satın almak mümkün. Rengarenk kıyafetleri ve şapkaları ile bu insanları Quito cadde ve sokaklarında birşeyler satarken görebilirsiniz. Ne beyaz adamdan ne de kamerasından pek hazzetmiyorlar. Quito bana çok özel bir şehir gibi gelmedi açıkçası. Ekvador'un para birimi Amerikan doları. Araştırılırsa 2-3 dolara yemek ve icecek dahil yerel menüler bulmak mümkün. Ülke nispeten ucuz. Maddi durumunun iyi olmadığı gözlenebiliyor. Ziyaret edeceğiniz bölgeler ve saatlerine dikkat etmeniz öneriliyor. Yanınızda taşıdığınız cüzdan, kamera vs eşyalara da öyle.

Ertesi gün Ekvator çizgisini ziyarete gidecekken İsrail'li kız bana katılıp katılamıyacağını sordu. Sonra beraber iki otobüs değiştirerek Mitad Del Mundo'ya olaştık. Ulaşım oldukça ucuz. 25 sent. Küçük bir mahalle kurmuşlar ve bu mahallenin içinde restoranlar, hediyelik eşya dükkanları mevcut. Yanında ise bir sıfır noktasını simgeleyen bir anıt. Anıt etrafında fotoğraf çektiren turistler. Asıl eğlenceli kısmı bu bölgeye 5 dk mesafede bulunan Müze! Burada rehber eşliğinde kısa bir tur var. Turda önce maketler ve resimlerle Amazonlarda yaşayan kabilelerin yaşam tarzları gelenekleri ve adetleri anlatılıyor.

Kabilenin birisinin şöyle bir geleneği varmış. Kabile içinde, ölen önemli kişilerin ve savaştıkları kabilelerin öldürülen ileri gelenlerinin kafalarını kesip, kafataslarını deriden çıkarıyorlar. Ağzını dikip içine taş dolduruyorlar. Sonra sıcak suda, buharda çeşitli evrelerden geçirip belli bir forma sokuyorlar. Sonrasında bunları ya kolye diye boyunlaruna takıyorlar ya da mızrak uçlarına takıyorlar. Son derece itibar kazandırıcı bir olaymış. Güney Amerika yerlileri hakkında başka bilgiler alarak sıfır noktasındaki deney bölgesine ulaştık. Barış Manço'nun yıllar önce yaptığı bir TV programında gözterdiği su deneyini burada da yaptık. Çizginin 1-2 metre güneyinde su ve yaprak bulunan küçük lavabo kılıklı şeyin altındakı tıpa açıldığında su ve yapraklar saatin ters yönünde dönüyor. Çizgininn kuzey yanına geçtiğinizde ise saat yönünde. Çizginin tam ortasında ise su dönmeden boşalıyor ve yapraklar da dönmüyor.

Rehber çizginin tam üstünde gözlerimiz kapalı yürümemizi istedi. Oldukça zorlandım ve düz yürüyemedim. Oysa 2 metre yan tarafta dümdüz yürüyebiliyordum. Tam ortada bulunan bir platforma çakılmış bir çivi üzerinde bir yumurtayı dengede tutabilirseniz size damgalı imzalı başarı sertifikası veriyorlar. Orada bulunanlar arasında sadece bir Japon adam ve tabiii ki de ben başardık! Lütfen yani! :))))))) İmzalı ve mühürlü sertifikamı İsrail'li arkadaşın çantasına koyduk ve ben sonra almayı unutunca sertifika uçup gitti. Neyse ki alırkenki foto hala bende :D

Akşama Hosteldeki arkadaşlarla dışarı çıkıp ucuz lokanta arayışları sonucu bir Hint lokantasında yemek yedik, berbat Ekvador biralarından içip sohbet ettik.

Ekvador'a geişimin asıl sebebi ise Evrim Teorisi'nin mimarı Charles Darwin sayesinde ünlenen Galapagos adaları idi. Seyahat için bilgi edinme sürecinde tavsiye edilen hava yolu şirketleri arasında yaptığım araştırma canımı sıktı. Ekvador'da şöyle aptal bir durum var. Uçak bileti iki fiyatlı. Yerel halk ve Turist fiyatı. Arada neredeyse 2 kat fark bulunuyor. Ben sıkı araştırmalar sonucu Avianca hava yollarından yerel fiyatlara yakın gidiş dönüş bilet bulmayı başardım. Acentalarda biletler çok pahalı...

İstikamat süper özel Galapagos Adaları!







































<

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder