5 Eylül 2014 Cuma

Kolombiya - Madellin


Akşam saatlerinde Medellin hava alanına indim. "El Poblada" bölgesinde konaklamak amacındaydım. Önce minibüs sonra taksi ile El Poblado'ya ulaştım. Daha iner inmez kanım kaynadı. Panama'dayken, Medellin'de (Medecin diye telaffuz ediliyor) Çiçek Festivali (Feria de Flores) olduğunu duymuştum. Bu yüzden hostel bulmam biraz uzadı. Sonunda "Memphis Hostel"e yerleştim. Hostelin sloganı "Lets get fucked up!" olsa da hiç öyle olacak bir durumu yok. Bölgedeki ucuz hostellerden birisi ve sakin bir yer. Güler yüzlü bir sahibi ve şehir hakkında faydalı bilgiler veren bir de arkadaşı mevcut. 6 kişilik dorm yatak fiyatı 20.000 Peso.

Çantamı hostele atıp dışarı çıktığımda saat 22:00 civarıydı. Pargue Lleras'a gittim ve sokak satıcısında tavuklu patatesli bir yemek yedim. Marketten bir "Club Colombia" birası aldım. En iyisi oymuş. Tadını beğendiğim birayı yudumlarken etraftaki İngiliz sırt çantalılar onlara katılmamı istediler. Bana Aguardiente (Klombiya'ya özgü anason tadında bir içecek) shot ikram ettiler. Sonra yan tarafdaki Kolombiya'lı grupla tanıştım. Parque Lleras böyle bir yer kaynaşmak oldukça kolay. Sonra o parkta tanıştığım Kolombiyalı'larla, Medellin'de kaldığım günler boyunca görüştük ve çok eğlendik. Özellikle Kelly, kardeşleri ve kuzeni ile.

Ertesi gün tavsiye üzerine "Pargue Arvi"ye gittim. Önce metro ile sonra teleferik ile gidiliyor. 3-4 dakikalık bir teleferik yolculuğu beklerken 20-25 dk süren, şehrin bir ucundan dağ başına kadar süren bir yolculuk buldum. Sonunda vardığım yer yürüyüş yapılabilen, ormanlık parkurlardan oluşan taze meyve, yiyecek tüketebileceğiniz yer çıktı.İspanyolca bilgiler veren rehber eşliğinde bir grup insan ormanda yürüdük. Rehber bizden ağaçlara sarılmamızı istedi, sarıldık. Sonra taze orman meyveleri satın aldım. Altın çileğin buradaki ismi: "Uchuva".

Medellin tuğla rengi bir şehir. Teleferikle yolculuk yaparken dağlık bölgede etrafa yayılmış binlerce gecekonduyu görmek mümkün.

Ertesi gün "Jardin Botanico" Botanik bahçesine gidip çiçekleri ile ünlü şehirde envai çeşit çiçek ve çiçeklerle yapılmış ürünleri gördüm. Oldukça keyifliydi doğrusu. Akşamına Kelly ve arkadaşları ile buluşup barın birine gittik. Gece boyunca kaç tane Aguardiente'yi burnuma dayadılar bilmiyorum. Az buçuk dans etmeye falan çalıştım. "Salsa bilmiyor musun?" sorusuna, "Ben Rock Müzisyeniyim, bizler Cool adamlarız fazla dans etmeyiz" diyerek esprili bir cevap verdim ve güldük :)

Sonraki gün şehirde geçit töreni varmış oraya gittik. Hava o gün oldukça sıcaktı. Asıl büyük geçit töreni son gün olacakmış ama bu da keyifli idi. Çiçeklerle bezenmiş çeşit çeşit araçlar, antika arabalar, dans edenler vs keyif verici idi. Akşam Parque Lleras'ta sahne kuruldu ve ardı ardına gruplar çıkıp konser verdiler. 80'ler Rock çalan bir grupta baya eğlendim. Medellin şehir merkezinde yapılacak pek bir şey yok gibi. Parque Berrio'da yanyana kümelenmiş insanlar var. Her kümede müzik yapan ve onları dinleyen insanlar mevcut. Müzisyenler içki de satıyor. İlginç bir tarz tabii daha önce rastlamamıştım. Müzisyenler (İkili veya üçlü) enstrumanları, satacakları içkiler, tabureler vs yüklenip parka gidiyorlar; içki satıp müzik yapıyorlar. Mantıklı! :D Çarşı taraflarına devam ettim. Meyve satın aldım. Şu Nikaragua'da sürekli tükettiğim aptal meyveden buldum burada, hemen satın aldım :))) Kolombiya'lılar oldukça nazik ve sıcak kanlı insanlar. Dünyada suç oranı bakımından hatırı sayılır bir yere sahip bir ülkede sıcak kanlı nazik ve güleryüzlü halkla karşılaşmak azıcık şaşırtıyor insanı :)

Kolmbiya deyince birçok insanın aklına ilk gelen şey uyuşturucu tabii. Meşhur uyuşturucu baronu "Pablo Escobar" Medellin'li ve kartelini burada kurmuş. Sohbet ettiğim insanlar ve okuduğum kadarıyla feci bir adammış. Kendisine ait bir ordusu, uyuşturucu sevkiyatında kullanmak üzere uçakları, gemileri hatta deniz altısı bulunan Pablo ülkede başta Hakimler, savcılar ve polisler olmak üzere binlerce insanı öldürtmüş. Politikaya atılıp parlementoya seçildiğinde artık ondan güçlüsü yokmuş. Adamın yaptığı dehşet verici olayların haddi hesabı yok. 1993 yılında bir silahlı çatışma sırasında öldürülmüş. Kolombiya hala dünyanın en büyük Kokain üreticisi olarak gösteriliyor. Sokakta yürüken uyuşturucu kullanan adamları görmek mümkün, damarına şırıngayı basan adam gördüğümü söyleyebilirim.

Sonraki günlerde hem Kolombiyalı arkadaşlarım hem de hostelde tanıştığım Güney Kore'li arkadaşım Cristian ile vakit geçirdim. Hard Rock Cafe'de 2 grup izledim. Tesadüfen bir konser yakaladım üniversitenin yanında. Bir iki gruptan sonra ünlü bir Kolombiyalı şarkıcı konser verdi. Dansçıları ve şovları müthişti doğrusu çok eğlendim.

Parque El Pobla'da da hafta sonları eğlenceli ortam olabiliyor. Parque Llears etrafında birçok bar restoran kafe ve klüp mevcut. Çiçek Festivali'nin son günüdeki geçit töreni şahaneydi. Rengaren kıyafetleri ile sokaklarda dans edenler, envai çeşit çiçeklerle panolar hazırlayıp taşıyan insanlar, hayvanlar, değişik kostümleri ile animasyon yapan insanlar ve tabii ki binlerce çiçek. Hem dans edip hem de insanlara tişört fırlatan bir elemanın attığı bir tişört ağacın dalına sıkışınca o tişört bana yar oldu. Etrafdaki en uzun adam olarak sıçrayıp aldım :) Bu da ayrı eğlenceliydi :)))








































































Hiç yorum yok:

Yorum Gönder