10 Ekim 2013 Perşembe

Nepal - Bhaktapur

Bhaktapur çook güzel bir yer. Şehre girişimden itibaren mutlu ve huzurlu oldum. Şehrin bütün girişlerinde bilet gişesi var ve giriş ücretli. 10 dolar ve bir resim veriyorsun, sana giriş kartı çıkarıyorlar ve içeri giriyorsun. Ben buna yapmadım çünkü Aslı Memuru ikna etti ve girişi halletti :)

"Siddhi Laxmi Guest House" isimli, anlamı "Kana susamış Tanrıça" olan pansiyonuma yerleştim. Sonrasında Roshan ile tanıştım. Roshan Aslı'nın Nepall'li arkadaşı. Serbest Rehberlik yapıyor. Sabah
şehrin meydanlarını dolaşıyor ve müşteri arıyor. Akıllı, iyi ve kafadengi bir çocuk. Kendimizi dışarı atıp şehri geziyoruz. Kırmızı tuğlalardan yapılmış evler. Tarihi ve birçoğu dini, estetik binalar.Harika ahşap işçiliği, fakir ama ruhu olan ve sıcak, kendince estetiği olan sokaklar evler. Yerel bir bara gidiyoruz.Bar derken gözünüzde bildiğiniz Bar canlanmasın. Ev bar bu,12-15 metrekare civarı bir oda. Bar sahipleri üst katında aynı büyüklükteki odada yaşıyorlar. Bar'da bizi 12 yaşındaki Raj ve annesi karşılıyor. Tatlılıktan ölecekler :) Ben bira içiyorum (San Mighuel) Aslı ve Roshan pirinçten yapılan bir tür içecek içiyorlar. Kızma birader oynayıp sohbet ediyoruz.Okulda ingilizce öğrenen Raj'a ev ödevi veriyorum ve ingilizce pratik yapıyoruz. İngilizcesi çok iyi :) Sonra Pansiyon.

Sabah yağmurla uyanıyorum. Sorun yok atacağım kendimi sokaklara ve kaybolacağım.Dışarı çıkıyorum ve çıkar çıkmaz 12 yaşlarında inanlmaz güzel bir köylü kızın fotoğrafını çekiyorum. Bu fotoğraf şimdiye kadar çektiğim en güzel fotoğraflardan birisi oluyor. Dalıyorum sokaklar meydanlara. Bhaktapur çok güzel, eski ve iyi korunmuş bir şehir. Yağmurda dolaşıp fotoğraf çekiyorum. Yorulup oturduğum Tapınağın birinde Probin ile tanışıyorum. Telefonunda Jimmy Hendrix açmış Foxy Lady dinliyor. Hemmen sohbeti başlatıyorum. Müzik, Nepal, Türkiye konuşuyoruz. Tura çıkmadan önce müzik yaptığımı söylüyorum ve beni Gitar kursu aldığı müzik klübüne davet ediyor. Çok fakir küçük bir çatı katına götürüyor beni. Öyle bir ruhu var ki, tam donanımlı stüdyoya değişmem. Küçük odada eski tabureler. Duvarde posterler,birbirinden eski ve bakımsız gitarlar. Gitar hocası çok sıcak kanlı. Bana Nepal şarkıları çalıyor sonra bir gitar da bana veriyor ve başlıyoruz takılmaya. Doğaçlama bişiyler çalıp eğleniyoruz. Sonra benden Türkçe şarkı istediklerinde patlatıyorum Duman'dan "Aman Aman" şarkısını. "Gezdim tozdum amma aman aman,sazdım sözdüm amman aman amaaan " Ne de olsa günün anlam ve önemine uygun... :)))

Çok keyifli bir şekilde pansiyonuma dönuyorum. Akşama Dashain festivali geçidi başlyor. Dashain Nepalin en büyük festivallerinden birisi 15 gün sürüyor. Her hün başka bir tapınakta toplanılıyor. Belli bir gününde kurbanlar kesiliyor. Henüz denk gelmedim. Tapınakların birinde buluşmak üzere herkes yolda. Müzik ve eğlence var. İki muz ve bir portakal alıyorum düşüyoruz yollara. Yemek yemeye vakit yok festival başladı. Roshan bizi Tapınağa götürüyor. Yolda onlarca yerel müzik grubu, davullar fülütler ziller değişik bir çeşit klavye yerel müziklerini yapıyorlar. Benim için cennet tabii bunları dinlemek ve arşiv yapmak için yanıyorum. Herkes, bütün şehir her yerde, her sokakta evlerinde müzik yapıyorlar, çanlar çalıyor dualar edliyor eğleniyorlar, katılmayan yok. Festivalin bir kısmını görüntülüyebiliyorum çünkü şehrin hiçbir yerinde sokak lambası yok :)

Evlerden gelen cılız ışık olmasa zifiri karanlık. Hergün uzun saatler elektirik kesintilerini de sayarsak, el fenersiz çıkılmaması gerekiyor. Bu arada şehirde hiçbir sokakta numara yada sokak cadde ismi yok tam karambol!! :D Nepal'de şu ana kadar saatsiz ve telefonsuz yaşadım. Zaman ve saat kavramı olmadan, telefona bakmadan yaşamak çok keyifli hatta çakırkeyfli eheheee :))))

Ertesi gün pansiyondan çıkış ve Nagatkor yollara düşme...

Not:Bhaktapur - Nagatkor yolculuğu ayrı bir hikaye :)))











































Pansiyonum

Prinç Birası

Probin ve Ben

Raj ile Birlikte

5 yorum: