8 Temmuz 2020 Çarşamba

İspanya - Video


...devamını göster (show more...)

İspanya - Barselona

Cumartesi gecesi 03:00 da biten bar programımdan sonra eve gittim ve çantamı toprladım. Hiç uyumadan, önce Antalya-İstanbul uçtum sonra İstanbul - Barselona :)

Barselona hava alanında metro bilet satış gişesine uğyayıp "BCN T10" biletimi aldım. Bu biletle Metro yada otobüsü 10 kez kullanabiliyorsunuz ve fiyatı 10 Avro. Metroya atladım, gayet uygun fiyata bulduğum hostelimin bulunduğu "Passeig de Gracia" caddesine ulaştım. Sonradan öğrendim ki burası Barselonanın en nezih bölgelerinden birisiymiş :) Meşhur Mimar Gaudi'nin restore ettiği "Casa Batllo" dahil caddede mağazalar oteller ve Barselona Futbol takımının resmi satış mağazası bulunuyor. İyi bir konumu var. Devamında Katalunya meydanına ve meşhur Las Ramblas cadddesine bağlanıyor.

Çantamı hostele attım ve çıktım dışarıya. Açlıktan ve yorgunluktan geberiyordum en azından açlığı gidereyim ve yorgunluğa devam edeyim dedim :) İspanyanın meşhur yemeği "Paella" yapan bir yer buldum Las Ramblas caddesinde. TL kazanıp Euro harcamak gerçekten acıtıyor :D Bu ne kadar diye soruyorsun "Sadece 20 euro Senior" diyor. Diyemiyorsun ki,"Sana sadece 20 euro bana 150 TL" :))) Euro bölgesi gezeceksekseniz bütçenizi ona göre yapmışsınız demektir harcarken TL'ye çevirip acı çekmeyin derim. Yemeğimi gömdüm daldım sokaklara. En sevdiğim :) Barselona gerçekten güzel bir şehir. Mimari harika. Önce bir katedral çıktı karşıma sonra bir sanat galerisi. Sonrasında tabii ki de bar sodum insanlara canlı müzik olan. Beni çok şirin, canlı Caz müzik olan üstüne bir de kendi yapımları biraları olan bir yere yönlendirdiler. Daha ne isteyeyim :)) Müziği dinledim birayı gömdüm birkaç başka bara göz attım ve bedenim batarya zayıf sinyali vermeye başlayınca son kalan enerjimle hostelime yürüdüm.

Ertesi sabah bir program yaptım. Sırayla; Park güell, yemek molası, Picasso müzesi, Gaudi müzesi, gündüz birası Couchsurfing arkadaşı ile buluşma. Picasso müzesi hariç hepsini yaptım. Zira müze girişinde çok kuyruk vardı ve müze görevlisi ertesi gün gelmemin daha iyi olacağı konusunda beni ikna etti. Akşama doğru Barselonada yaşayan Panama'lı arkadaş Karen ile buluştuk. Beni Barsolenita bölgesine götürdü. Burası Barselonanın sahil/plaj tarafı. Deniz ve plaj ahım şahım olmasa da huzurlu bir yer gibi geldi bana. Devamında Boğa güreşlerinin yapıldığı arenaya gittik. Barselona yönetimi Boğa güreşlerini hayvanları koruma adına yasaklamış. Bravo dedim. Sohbet muhabbet sonrası Karen'den arıldım, hostelde biraz dinlendim sonra gelsin barlar. Seyahatte geberene kadar gezme ve eğlenme adetim vardır :)

Bir sonraki gün Sagrada Familia Bazilikasına gittim. Çok ihtişamlı ve güzel görünüyor. İçeriye girmek ne mümkün? Haftalar sonrasının biletleri bile satılmış. Herkes İspanyaya gelmeden on line almam gerektiğini söyledi. Gideceklere duyurulur. Bazilikanın dört bir yanını dışarıdan dolanıp fotoğrafladıktan sonra Picasso müzesine devam ettim. Bu sefer girmeyi başardım ve gezdim. Buradan Barselonanın Meşhur Yiyecek içecek pazarı "La Boqueria" ya devam ettim. Pazarın üstü kapalı. Deniz ürünlerinden, İspanyolları meşhur Jambonuna, taze meyve sularından baharatlara kadar bir çok seçenek var. Bence buradaki ürünleri dışarıda daha uygun fiyata bulmak mümkün. Burası popüler diye fiyatlar şişmiş. Sonrasında sıra Dünya turum sırasında Ekvador'a bağlı Meşhur "Galapagos Adaları"na giderken uçakta Tanıştığım ve San Cristobal adasında bir süre beraber gezdiğim Arkadaşım Bernat ile buluşmaya geldi. Çok iyi İngilizce konuşan kültürlü sohbeti keyifli bu arkadışım beni çok şirin bir bara götürdü. Ev yapımı biralar ve meşhur İspanyol Tapasları Eşliğinde, seyahatlerden, dünyadan, benim hayatımdan ve Bernatın birkaç gün içinde doğacak ikiz bebekleri hakkında konuştuk :))

Barselona benim uykusuzluğum sebebiyle çok yorucu ama keyifli bitti. Sırada Madrid! :))






















































...devamını göster (show more...)